NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
121 - (2353) وحدثني
ابن منهال
الضرير. حدثنا
يزيد بن زريع.
حدثنا يونس بن
عبيد عن عمار،
مولى بني
هاشم. قال:
سألت ابن عباس:
كم
أتى لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم يوم
مات؟ فقال: ما
كنت أحسب مثلك
من قومه يخفى
عليه ذاك. قال
قلت: إني قد
سألت الناس
فاختلفوا علي.
فأحببت أن
أعلم قولك
فيه. قال:
أتحسب؟ قال
قلت: نعم. قال:
أمسك أربعين.
بعث لها خمس
عشرة بمكة.
يأمن ويخاف.
وعشر من مهاجره
إلى المدينة.
{121}
Bana İbni Minhal
Ed-Darir rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Zürey' rivayet etti. (Dediki):
Bize Yûnus b. Ubeyd, Benî Hâşim'in azatlısı Ammar'dan rivayet etti. (Demişki): İbni Abbâs'a:
— ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
vefat ettiği gün yaşı kaça gelmişti? diye sordum.
— Onun kavminden senin gibi bir zâta bunun
gizli kalacağını zannetmiyordum, dedi.
— Ben halka sordum, fakat bana muhtelif
cevaplar verdiler de bu husûsda senin sözünü bilmek istedim, dedim.
— Hesab bilir misin? dedi.
— Evet! cevâbını verdim.
— Kırk tut! Bu yaşta
Nebi olarak gönderildi. Onbeş sene Mekke'de kimi enin olarak, kimi korkarak,
yaşadı; on yılda Medine'ye hicretinden sonra (yaşadı), dedi.
121-م - (2353)
وحدثني محمد
بن رافع.
حدثنا شبابة
بن سوار. حدثنا
شعبة عن يونس،
بهذا
الإسناد، نحو
حديث يزيد بن
زريع.
{m-121}
Bana Muhammed b. Râfi'
de rivayet etti. (Dediki): Bize Şebâbe b. Sevvâr rivayet etti. (Dediki): Bize
Şu'be, Yûnus'dan bu isnadla Yeztd b. Zürey'in hadîsi gibi rivayette bulundu.
122 - (2353) وحدثني
نصر بن علي.
حدثنا بشر
(يعني ابن
مفضل). حدثنا
خالد الحذاء.
حدثنا عمار،
مولى بني
هاشم. حدثنا
ابن عباس؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
توفي وهو ابن
خمس وستين.
{122}
Bana Nasr b. Alî de
rivayet etti. (Dediki): Bize Bişr (yâni İbni Mufaddal) rivayet etti. (Dediki): Bize
Hâlid El-Hazzâ' rivayet etti. (Dediki): Bize Benî Hâşim'in azatlısı Ammâr
rivayet etti. (Dediki); Bize İbni Abbâs rivayet ettiki,
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) altmışbeş yaşında iken vefat etmiş.
122-م - (2353)
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
ابن علية عن
خالد، بهذا
الإسناد.
{m-122}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Uleyye, Hâlid'den bu isnad rivayette
bulundu.
123 - (2353) وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
الحنظلي.
أخبرنا روح.
حدثنا حماد بن
سلمة عن عمار
بن أبي عمار،
عن ابن عباس.
قال:
أقام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بمكة خمس
عشرة سنة.
يسمع الصوت،
ويرى الضوء،
سبع سنين، ولا
يرى شيئا.
وثمان سنين
يوحى إليه.
وأقام
بالمدينة
عشرا.
[ش
(يسمع الصوت
ويرى الضوء)
قال القاضي:
أي صوت الهاتف
به من
الملائكة.
ويرى الضوء أي
نور الملائكة
ونور آيات
الله تعالى.
حتى رأى الملك
بعينه وشافهه
بوحي الله].
{123}
Bize İshâk b. İbrahim
El-Hanzalî de rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh haber verdi. (Dediki): Bize
Hammâd b. Seleme, Ammâr b. Ebî Ammâr'dan, o da İbni Abbas'dan naklen rivayet
etti. (Şöyle demiş):
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Mekke'de onbeş sene kaldı. Yedi sene sesi işitiyor, ziyayı
görüyor (fakat başka) bîr şey görmüyordu. Sekiz senede vahy gelerek kaldı.
Medine'de ise on yıl kaldı.
İzah:
İbni Abbâs rivayetini
Buhârî «Menâkıb-i Ensar» bahsinin bir iki yerinde tahric etmiştir.
«Ama İbni Abbâs on
küsur sene diyor...» sözüne karşı Urve'nin mağfiret duasında bulunmasından
murad: Onun hata ettiğine işarettir. Bir kimse hata ettimi Arablar ekseriyetle
: Allah onu af ve mağfiret buyursun, derlerdi. Urve, İbni Abbas'ın bu sözü şâir
Ebû Kays Sarme b. Ebî Enes'den aldığına kail olmuştur. Çünkü Ebû Kays bir
beytinde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için: «Kureyş'in arasında on küsur
sene kaldı» demiştir. Bu zât Câhiliyyet devrinde yetişen Hanîfîler'dendir: «Ben
İbrahim'in Rabbine ibâdet ederim. dermiş. Putlara tapmaz, cünüplükten yıkanır,
evindeki mescidine cünüp ve hayızlıları sokmazmış. Câhiîiyyet devrindeki
şiirlerinde dahi doğruyu söyler Allah'ı ta'zim edermiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) Medîne'ye gelince Ebû Kays ihtiyar halde müslüman olmuştur.
Hz. Muâviye'nin: «Ben
de altmışüç yaşında öleceğim...» sözü bir tahmin ve temennidir. Kendisinin
yetmişbeş yaşında vefat ettiği rivayet olunur.
Babımızın son
rivayetinde İbni Abbâs (Radiyalluhu anh) Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in Mekke'de onbeş sene kaldığını, yedi sene sesi işitip, ziyayı
gördüğünü, başka bir şey görmediğini söylemiştir. Buradaki Sesden murad
hâfifden gelen melek sesidir. Ziya da meleklerin ve Allah Teâlâ'nın âyetlerinin
nurudur. Yâni yedi sene Meleğin kendisini görmeden vahyi telâkki etmiş. Sekiz
sene de bizzat meleği görerek şifahen vahyi almıştır.
Görülüyor ki, Nebilik
geldikten sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Mekke'de ne kadar
kaldığını bildiren rivayetler muhteliftir. Sahih olan rivayet on üç sene kalmış
olmasıdır. Buna göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ömrü de
altmışüç sene olur ki, Nevevî doğrusunun bu olduğunu, ulemânın bunu kabul
ettiğini söylemiştir.